Nuh'un Gemisini Arayış 2

" işte ben, onları yeryüzü ile beraber yok edeceğim"

 

 

 

 

 

 

Nezaretimiz altında sana bildirdiğimiz gibi gemiyi yap. Zulmedenler 
için benden bağış dileme. Çünkü onlar suda boğulacaklardır. O 
gemiyi yaparken kavmin ileri gelenleri onunla alay ediyorlardı. O da, 
bizimle alay ediyorsunuz ama, biz de sizinle alay edeceğiz; rezil 
edici azabın kime geleceğini ve daimi azabın kime ineceğini 
göreceksiniz, dedi. Emrimiz gelip sular kaynamaya başlayınca her 
yaratıktan birer çift ve aleyhine hüküm verilmiş olan kişilerin dışında 
olan ailesini ve inananları gemiye bindirdi."

Kur'an ve Tufan

 

 

 

  Tevrat ve diğer kitaplarda anlatılan tufan  aslında  minik değişiklikler ile aynıdır.Musa'nın ,Babil'lilerin Mısır'a getirmiş olabileceği tabletleri okumuş olması ve hikayeyi oradan kitaba aktarmış olabileceği de imkan dahilinde görünmelidir.Tekvin Bab 6 şöyle anlatıyor:

"... Ve vaki oldu ki, toprağın yüzü üzerinde insanlar çoğalmaya başladı ve onların kızları doğduğu zaman Allah oğulları insan kızlarının  güzel olduklarını gördüler ve bütün seçtiklerinden kendilerine karılar aldılar."... Ve Rab gördü ki (sonra) insanın kötülüğü çoktu ve her gün yüreğinin düşünceleri ve kuruntuları ancak kötü idi. Ve Rab, yeryüzünde insanı yaptığına nadim (pişman) oldu ve yüreğinde acı duydu. Ve Rab dedi: Yarattığım insanı ve 
hayvanları, sürünenleri ve göklerin kuşlarını toprağın yüzü üzerinden sileceğim. Çünkü onları yaptığıma nadim oldum. Fakat Nuh, Rabbin gözünde inayet buldu."... Ve Allahın önünde yeryüzü bozulmuştu ve yeryüzü zorbalıkla dolmuştu. Ve Allah yeryüzünü gördü ve işte, bozulmuştu; çünkü yeryüzünde bütün insanlar yolunu bozmuştu. Ve Allah Nuh'a dedi: Bütün insanların sonu geldi, çünkü onların yüzünden yeryüzü zorbalıkla doldu ve işte ben, onları yeryüzü ile beraber yok edeceğim. Kendine gofer ağacından bir gemi yap; gemide odalar yapacaksın ve onu içerden dışarıya ziftleyeceksin ve onu şöyle yapacaksın; uzunluğu üçyüz arşın, genişliği elli arşın ve yüksekliği otuz arşın olacaktır. Ve ben, işte 
ben, göklerin altından kendisinde hayat olan bütün insanlığı yok etmek için yeryüzü üzerine sular tufanı getiriyorum, yeryüzünde olanların hepsi ölecektir.""... Ve sen ve seninle beraber oğulların ve karın ve oğullarının karıları gemiye gireceksiniz. Ve seninle beraber sağ kalmak için her yaşayanın her çeşidinden ikisini gemiye getireceksin; erkek ve dişi olacaklar." Burada bir kişinin yani NUH'un,aynı Utnapiştim gibi hayatta kalacağı ortak nokta olarak dikkate değer görünüyor.Tekvin bölümünün 6. bab'ında başlayan tufan olayı, 9. bab'a kadar sürer. Nuh, tanrının aldığı emirler ile, verdiği ölçülere göre bir gemi yapar, içine  yakınları ile birlikte bütün diğer yaratıklardan dişili, erkekli birer çift alır ve  bekler.

"... ve üzerinde kırk gün tufan oldu ve sular çoğalıp gemiyi kaldırdı ve (gemi) yerden kalktı, suların yüzü üstünde yürüdü. Yer yüzünde sular pek çok yükseldiler ve bütün gökler altında olan yüksek dağlar örtüldüler. Sular onbeş arşın daha yükseldiler ve yer yüzünde hareket eden, sürünen her şeyle insan da öldü, her şey silindi ve yalnız Nuh ve kendisiyle beraber gemide olanlar kaldılar ve yüz elli gün sular yer üzerinde yükseldiler.""... ve diğer yedi gün daha bekledi ve (Nuh) güvercini tekrar gönderdi ve akşam vakti güvercin onun yanına girdi ve işte, ağzında yeni koparılmış zeytin yaprağı vardı ve Nuh suların yeryüzünden çekilmiş olduklarını bildi."

Nuhun Gemisi netice olarak Ağrı dağının tam tepesine oturmuş,geride sadece Nuh oğulları ve kızları kalmıştı.Bu söylev birçok efsanelerde de aynıdır.Fakat görüldüğü gibi değişik anlatılmaktadır

"İstanbul'da yayınlanan bir gazete, Nuh'un gemisinin keşfedildiğini ilan ediyor. Anlaşıldığına göre, bazı Türk hükümet görevlileri, Ağrı dağı üzerindeki toprak kayması durumunu araştırmak üzere görevlendirildiler. Ansızın, ucu bir buzuldan çıkmış son derece 
koyu renkli bir tahtadan yapılma dev boyutlu bir yapıya rastladılar."Görevliler bölgede yaşayanlar arasında soruşturma yaptılar. Yerel  halkın bu yapıyı altı yıldan beri gördüklerini fakat üst pencerelerinden dışarıya bakan korkunç yüzlü bir hayaletten sözedilmesi nedeniyle yaklaşmaya kortuklarını öğrendiler. Yapının Ağrı dağındaki dar vadilerden birine sıkışıp kalmış olmasından ötürü, bulunduğu yere ulaşmak gerçekten zordu. Bunu güç de 
olsa başardılar sonunda. Yapının kenarından bir delik açarak içeriye girdiler."Yapının yaklaşık 4.5 metre yüksekliğide bölümlere ayrıldığını gördüler. Diğerleri buzla kaplandığından bu bölmelerden yalnızca üçüne girebildiler. Geminin buzul içersinde ne kadar uzun olduğunu saptayamadılar. Ancak ortaya çıkarılması halinde, eğer
(kutsal kitabın Tekvin bölümünde belirtildiği üzere) 300 kübit  uzunluğunda olduğu belirlenirse, Nuh'un gemisinin varolduğuna inanmayanlar zor durumda kalacaklardır."

Bu inanılmaz fantazi yazı 10 Ağustos 1883 tarihli Chicago Tribune de yayınlanmıştı.Nuh'un gemisinin Ağrı dağı da olduğundan il bahseden kişi, Hollandalı  Jan Struys'tur. 1684 yılında yayınladığı kitabında geminin Ağrı dağına oturmuş bir resmi de olduğu söylenir ama muhtemelen elle çizilmiş olmalıdır ve resim henüz temin edilememiştir. Jan Struys, 1670 yıllarında Anadolu'ya gelmiş, Ağrı dağı eteklerinde inziva da yaşayan bir keşişle görüşmüş; keşiş, kendi anlattığına göre, gemiye girmiş ve hatta omurgasından da bir parça koparmıştı. İkiyüz yıl sonra, 1876'da İngiliz devlet adamı LordByrce, Ağrı'ya tırmanıyor ve 4 bin metre yukarlarda o da bir tahta parçası buluyordu. 1883 yılında, bu kez Türk yetkililer geminin Ağrı dağı üzerinde keşfedildiğini açıkladılar.Ama Bu da sadece ilgi çekmek için olabilir diye düşünüyoruz.Tufan hikayeleri aslında bütün dünya üzerinde eski Amerikaya kadar olan bütün medeniyetlerde Anonim özellikler gösteriyor,Hindistanda bile MANU tufan'a yakalanır ve benzeri işle yapar.Alaskada , Tlingit kabilesinin tufanla ilgili hikayesi:"... tufan başladığında kabile halkı büyük, çok büyük kanolara bindiler ve sular onları yüksek bir tepeye sürükledi. O tepeye vardıklarında aşağıya baktılar ve ağaçların, hayvanların ve insanların suların şiddetli akıntısına kapılarak hızla uzaklaştıklarını gördüler." Dünyamızın bir çok yöresinde tufan sonrası çökeltinin izlerini taşıyabilecek yer katmanları keşfedilmektedir bunlardan en enteresan olanı ise hindistandadır,ayrıca Ağrı eteklerinde ve tepelerinde tuz katmanlarına raslanmaktadır.Bütün bu belirtiler tufan ı kanıtlayacak bulgular olmasa da Ağrı dağı ve Nuhun gemisi bağlantısı en yakın ve mantıklı çözülmesi gereken bir bilmecedir.Takribi 5000 sene evvel olması gereken tufan bilim adamlarının teorilerine göre dünyamızın ekseninin değişmesi sonucunda olmuş olabilir.Eskiden dünyamızın eksen ile yörünge arasında 90 derecelik bir açısı varken,bu açı bir şekilde 26 dereceye daha sonrada bugünkü durumuna yani 23,27 dereceye gelmiştir.Bunu durumu sağlayacak etken muhtemelen büyük bir gök cisminin dünyamıza çarpmış olabileceği varsayımıdır. (prof.Roger Rusk)

 
1.Sayfa

GİRİŞ

3.Sayfa

 © 2001 -TUVPO